Sınav anlarının terlenerek sorulan sorusudur, kağıtlar dağıtılırken akla gelir ve sınıfta arkaya dönülerek sorulur : ’05 ucu olan var mııııı?’ Genelde 3 cevabı vardır bu güzide sorunun
- Azıcık kaldı kardeşim
- Var ama vermem
- 07 var olur mu ?
Sessizlik olursa da ‘olup da vermeyenin’ cümlesinin gelmesi kaçınılmazdır. Kaleminin içi uç dolu olup ilgilenmeyenlerle ‘var ama satarım’cılar, kalan son ucunun yarısını kırarak verenler aynı sınıftadırlar.
Sonra büyür bu adamlar ve büyük büyük şirketlerde işe girip kıravat takıp mini mini giyinirler.
Ve günün birinde bi proje sunumu yapmana yarım saat kala eklemediğin bir tablo aklına ter basarak düşer. Ofiste arkana dönüp bağırırsın ‘Arkadaşlar yarım saat bana yardım edecek olan var mı ?’.
Hocam bizimki de benden trend raporunu istediciler, yalandan telefonla konuşanlar aynı ofistedir. Ve o sınıfta 0.5’inin yarısını kırarak veren adam gelip sana destek olur kendi işini yarıda bırakıp.
İş hayatında ayağa basmalar, sırta yüklenmeler, kafanı bastırmalar o kadar çoktur ki o an sana çok iyi gelir.
Diyeceğim odur ki insan 17’sinde neyse 37’sinde de odur. O şerefsiz yine 0.5leri depolamış senin zor anından keyif almak için pusudadır.
Ama bak ne diycem, yarın işe gidip ofise girince bi bağırsana 0.5 ucu olan var mı diye ? Görecen bak, şeker bir gülümsemeyle sana bakan o iyi insanı hemen bulacaksın.
Gözlerim doldu niyeyse
Süper!! Ben de son kalan da olsa 0.5 ucunu paylasanlardanim… Iyi Ki oyleyim…oyle olmayani Allah islah etsin diyorum
Çok güzel bir yazı olmuş Yusuf. Tebrikler!!
0.5 B var bende, ister misin?
Okul yıllarım aklıma geldi güne gülümseyerek başladım :)))
Hastasıyım o O,5 uçların:)
Hep o güzel gülümseyişleri arıyoruz peki Ya pazartesi kimse gülümsemezse ve bunun verdiği o korku….
Güzel yazı tebrikler…
Pazartesi günü bağıracağım 0.5 ucu olan var mı diye, biliyorum kimse dönüp bakmayacak. Ne acıymış bunu bilmek… Müthiş bir yazı, teşekkürler
Merhaba Yusuf , Bugünde lise yıllarına gidip masaya oturup sınav olduk sayenizde unuttuklarımızı tebessüm ederek tekrar hadırladık. Seni ve Yılmaz Özdil’i merakla ve keyifle okuyorum.teşekkür ederim 🙂