Size olur mu, gece yattığımda olmayacak şeylerin rüyasını görmeyi severim. Mesela bi yeteneğim varmış 5 saniye sonrasını görüyormuşum, hemen casinoda hayal ederim kendimi… Anlamasınlar diye önceleri çok basmam rulete sonra 5 milyonla çıkarım ordan. Sonra yetinmem lasvegasa falan giderim. Annemlere falan ev alırım bööle anahtarı veririm gerinerek. Çok çocukça da yaparım ben. Yiğit Özgür’ün karikatürlerini bi ara görüyodum. Orda ben ben olsaydım diye bi serisi vardı ya, bak alta da bi örnek koydum. Böyle işten biri beni bozuyo hop lafı söölüyorum.
Ama en çok yapamadığım ama yapmak istediğim şeyleri görmeyi severim ben. Gitar çalmayı mesela çok isterdim… Her ortamda çalsana yaa diyen biri olur ya, bi de senden beklenmez ya bi çalarsın, bi de bildiğin en güzel parçayı çalarsın herkes şaşırır falan ya… Tırnaklar da uzun falan… Gitarın teli kopsa da hem tel alsam mesela ona da özenirdim ben. Ne malım lan ben. 43 yaşındayım saçmalığa bak, yoksa 44mü ? O da ayrı bi şey doğduğunda 1 yaşında mıydın geyiği filan, neyse…
Ben aslında çok iyi dans etmek isterdim ya..En çok onu isterdim. Ama böyle swing mesela,rakın rol gibi veya, tap var ya dans Fred Aster (bööle mi yazılıyo) in yaptığı, bi de flamenko.. Çok güzel onlar ya… Yapıp eşek gibi terlemeyi isterdim. Şu aşağıdakiler gibi ama, doğal bööle, eğlenerek, kasmadan, yumuşak yumuşak.
Siz siz olun hayatınızda isteyip de yapmadığınız bişey kalmasın gibi bi şeyle bitireceğimi sanıyorsan yanılıyorsun… Ne yapıyosan yap hep hep isteyerek yap, gülerek, yumuşak yumuşak yap, mutlu olmak için yap. Yap uleennnnn…
Ben de hep şunu istemişimdir. Loto çıkmış, ilk lüks otomobil fuarına gidiyosun. Araba yıkılıyo , başındaki hostes bildiğin en güzel ünlülerden.
Başında bir yetkili, paraları doldurmuşsun poşete adama soruyon abi bu kaç yapar, 100 km ne kadar çıkar, ne yakar, vergisi ne kadardır şimdi bunun abicim diye mal mal soracan adam da git kardeşim hadi artık dediği an, ya bunu hemen alıp gidebiliyok mu diyip müdürü çağırasım geliyo.. Ezikliğim var gençliğimde beni mal yerine koydular da;) siyah poşeti vercen eline haydi sar arabayı abi diyecen
Çok ameleymiş.
Bende hep kendimi yatımda dünya turu yaparken hayal ederim 🙂
En ücra koylar ,bilinmedik sahiller.yağmur ,deniz,güneş .. Sonsuzluk alabildiğine mawi, yeşil
Belki gerçekleşir umuduyla uyurum ama rüyamda bile göremedim henüz :))
Yaşadıklarımızla ve yaşayamadıklarımızla mutluyuz 🙂
“Ne yapıyosan yap hep hep isteyerek yap, gülerek, yumuşak yumuşak yap, mutlu olmak için yap.…” anadolu da derler “desinler için” ; günümüz öyle be üstad, -yaşamak için mutlu etmek- üzerine komutlanmış:(
karşındaki adam neden mutlu oluyorsa sen de o oluyorsun…canım türkiyemin çoğu manzarası…neyse bu politik oldu,
asıl olan
ben de ekleme yapayım izninle
montaigne amca demiş ya
“Hayatın değeri uzun değil iyi yaşanmışlıktadır, öyle uzun yaşamışlar gördüm ki hiç yaşamamışlar”
ya da ulu önder’in söylediği gibi
“Neşeli olmayan insanlardan iki türlü şüphe edilir; ya hastadır ya da o insanın başkalarına bildirmek istemediği bir kuruntusu, bir derdi vardır.”
sözün özü çok katılıyorum,
son nefeste keşke demektense içinde kalmasın mutlu ol, mutlu olacağın şekilde hayallerini gerçekleştir…
Böle canım sıkıldığında yıllardır elime ilk geçen bi kitap vardır, herkesin bildiği bişidir: De ki İşte… Ordan rastgele bir sayfa açtığımda, çok sık karşılaştığım bir sayfa var, bazen saçma bulurum bazen çok derin nefes aldırtır bazen de bırakır çeker gidip yaşıyım bari dedirtir: “Yaşadığın her an, her yaşadığın an yaşar” diye… Sonunda bunu bana hatrlatan yazınızı, keyifle okudum, çok güzel olmuş!
Bööle içim sıkıldığında eskilerden beri elime alıp rastgele sayfasını açtığım, De ki İşte’ den kısa bir alıntı hatırladım: “Yaşadığın her an, her yaşadığın an yaşar” diye… Okuyunca da ya saçma gelirdi, ya derin nefes aldırtırdı, ya da e ben gidip yaşıyım o zaman dedirtirdi:) Ama bu yazı bi daha bi daha okunası…
İtiraf ediyorum hep acaip dövüşebilen bir gizli ajan olmak isterdim
Böyle çok eğlenerek acayip dans etmek benim uyku öncesi favori hayalimdi.. Paylaşıyormuşum meğer (: