- Trafikte arkadan bi tane selektör yaptı diye binlerce kez elimi kaldırıp aynadan saydırdığım için,
- Sabahın 7sinde kız arkadaşına sarıldı diye laf yiyen gence arka çıkmadığım için,
- Benimle aynı düşüncede olmayan karşı görüşlü birine, senin kafan zaten bu kadar çalışır diyip yapılabilecek en kolay ve en ucuz şeyi yaptığım için,
- Slogan atarken ayarı kaçırıp küfür ettiğim için,
- Motoru son anda kaçıran adamın cama yapışıp sıkıntılı durumuna güldüğüm için,
- Galatasaray, Beşiktaş maçlarında bambaşka bi adama dönüştüğüm için,
- Herşeyden önce anne olan Cumartesi annelerinin yanından umursamadan geçtiğim, gaylerin haklarını aradığı yürüyüşte salak saçma espiriler yaptığım için,
- Arabasının camından çöp atan adama ‘ulan bana mı kaldı elin manyapına şaf etmek’ diyip tepki göstermediğim için
- Devletin polisi öldüğünde üzerine iyi oldu diye yorum yapan adama dersini vermediğim için
- Kendi desteklediğim parti yanlış yaptığında sesimi kıstığım için,
- Anneme onu ne kadar sevdiğimi kara kıllı bir erkeğe yakışmaz diye yeterince söylemediğim için,
- İşyerinde zaman zaman götümü kurtarmak için arkadaşlarımı zor duruma düşürdüğüm konuşmalar yaptığım için,
- Bu kuşaktan bi cacık olmaz dediğim için,
- Bugüne kadar kafamı kuma gömdüğüm, daha iyi biri olamadığım, özür dileyene trip yapıp sallamadığım, özür dilemem gereken insanlardan zamanında özür dilemediğim için…
- Bi de ortadaki tabakta kalan son parça ne varsa hep ben atlayıp yediğim için,
Gerçekten çok ama çok özür dilerim.
Kendine karşı dürüst olabilmek cesaret ister. Farkındalıkların arttığı, insanların birbirini daha iyi anladığı, hoşgörünün, esprilerin havada uçuştuğu günleri milletçe daha sık yaşarız inşallah. Kalemine sağlık Yusuf Özer ama o son lokmayı yemeyecektin:)))
Hepsine katılıyorum, son lokmayı yediğini de görmedim